Sosyal ve ticari hayatlarımız birbirine bağlandığında, sosyal paylaşım sitelerindeki yaşantımız ve bıraktığımız izlerimiz (paylaşım niteliği) çoğunlukla yüksek profilli vakalarla ilişkilendirilebilir. Bu izler dijital dünya açısından birçok bilişim suçuna kanıt sağlayan temel bir yapı oluşturur. Bu yüzden sosyal medyada attığımız her adımın ve yaptığımız her işlemin karda yürür gibi iz bırakabileceğini göz ardı etmemeliyiz. Dijital dünyada hiçbir işlem, iz bırakmadan yok edilemez.
İşte sosyal medya hesaplarını korumak ve dijital izleri takip etmek için kullanılabilecek adli araçlar:
- Sosyal ağ profillerini korumak için tasarlanmış çeşitli adli araçlar kullanmak. (Facebook, MySpace, Google+ vb.)
- Bir hesabı kimin oluşturduğunu, hesap silindiyse, bir hesabın belirli yönleri değiştirilmişse, sosyal paylaşım ağı platformlarını analiz etmek ve değiştirilmiş veya yok edilmiş sosyal medya hesaplarını çevreleyen diğer gerekli ayrıntıları düzeltmek.
- Sosyal medyanın özgünlüğünü oluşturmak adına gerçek ve sanal kişileri tespit etmek.
- Teknik bulguları avukatların ve savcıların sindirilebileceği bilgiye dönüştürmek.
- Hem yöntem girişini hem de olayın kapsamını belirlemek için sosyal medya hesaplarını araştırma, ayrıca veri kaybını belirlemek ve niceliksel hale getirmek.
- İlgili sosyal medya platformlarını en ileri teknolojiyi kullanarak tanımlamak.
- Sosyal medya platformalarının niteliği konusunda bir mahkemeye bilgi veren veya mahkemede ifade edilen yoğun tecrübe ve başarı.
Sosyal medya hesaplarını korumak ve dijital izleri takip etmek, günümüzün dijital dünyasında hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle, bu adli araçların kullanımı, sosyal medya platformlarının güvenliği ve bireysel mahremiyetin korunması açısından son derece önemlidir.